21.04.2013

İngilizce Günlük İfadeler

TEMEL SOSYAL KARŞILAŞMALAR (Basic Social Encounters)


Part 1 (Bölüm 1)

Selamlaşmalar (Greetings)

Hi!  Selam!
Hello! Merhaba!
Hi there!  Merhaba!
Hello there!  Merhaba!
Howdy!  Merhaba!
Hey!  Hey!
Yo! (slang)  Selam! (argo)

How are You?  Nasılsın?   
How's it going?  Nasıl Gidiyor?   
How's it been?  Nasıl Gidiyor?   
How's everything?  Ne var ne yok?   
How've you been?  Ne alemdesin?   
How you been?(informal)  Vaziyetler nasıl? (resmi olmayan)    
How's tricks? (informal)  Vaziyetler nasıl? (resmi olmayan)    
What have you been up to?  Neler yapıyorsun?    
What's new? (informal)  Ne haber? (resmi olmayan)    
What's up? (informal)  Ne haber? (resmi olmayan)    
What's happening? (slang)  Ne oluyor? (argo)    
What's going on? (slang)  Ne oluyor? (argo)

Good morning.  Günaydın.
Morning.  Günaydın.
Mornin' (informal)   Günaydın (resmi olmayan)
How are you this bright morning?  Bu sabah nasılsın?
Good afternoon.  Tünaydın.
Afternoon.  Tünaydın.
Good evening.  İyi akşamlar.
Evening.  İyi akşamlar

I haven't seen you in years!  Yıllardır seni görmüyorum.
Long time no see! (informal)  Uzun zamandır görüşemiyoruz. (resmi olmayan)
I haven't seen you in an age!  Çoktandır seni görümüyorum.
I haven't seen you in a month of Sundays!  Uzun zamandır seni görmüyorum.

What a surprise to meet you here!  Seni burada görmek ne sürpriz!
Imagine meeting you here!  Seni burada görmek hayalimden geçmezdi!
Fancy meeting you here.  Seni burada göreceğime dünyada inanmazdım!
Never thought I'd see you here!  Seni burada göreceğim aklımın ucundan geçmezdi.
What are you doing in this neck of the woods?  Senin bu semtte ne işin var?
Shouldn't you be in school?  Okulda olman gerekmez mi?
Shouldn't you be at work?  İşte olman gerekmez mi?
Have you been keeping busy?  İşlerin yoğunmuydu?
You been keeping busy?  Yoğun muydun?
Been keeping cool?  İyi misin?

We seem to keep running into each other.  Galiba çok sık karşılaşıyorz.
Haven't met before?  Daha önce tanışmamış mıydık?
We have to stop meeting like this.  Bu şekilde buluşmakten vazgeçmeliyiz.
Didn't meet at that party last week?  Geçen hafta partide tanışmamış mıydık?
I'm sorry; I've forgotten your name.  Özür dilerim, isminizi unuttum.
I've been meaning to call you.  Seni aramayı düşünüyordum.

Fine.  İyiyim.
I'm fine.  İyiyim.
I'm cool. (slang)  Canavar gibiyim. (argo)
Keeping cool.  Bomba gibiyim.
Dandy. (informal)  Bobmba gibiyim. (resmi olmayan)
Fine and dandy.  Turp gibiyim.
Great.  Çok iyiyim.
Couldn't be better.  Bundan daha iyi olamam.
Happy as clam.  Çok mutluyum.
Okay.  Fena değil.
All right.  Fena değil.
(I) can't complain.  Allaha şükür.
No complaints.  Allaha şükür.
I have nothing to complain about.  Allaha şükür bir yaramazlık yok.

Keeping busy.  Meşgulüm.
Keeping myself busy.  uğraşıyoruz işte.
Been keeping myself busy.  Uğraşıyoruz işte.
Keeping out of trouble.  Bir sıkıntım yok.
Been up to no good. (informal)  Bir yaramzlık yok. (resmi olmayan)
Been keeping my nose clean. (informal)  Derdim tasam yok. (resmi olmayan)

Getting by.  Geçinip gidiyoruz.
Fair to middling.  Orta şeker.
So-so (informal)  Şöyle böyle. (resmi olmayan)
Plugging along. (informal)  Uğraşıyoruz işte. (resmi olmayan)
Could be worse.  Buna şükür.
Could be better.  Allah iyi eder inşallah.
(Just) Muddling through  Sürünüyoruz.
Same as always.  Hep aynı.
Same as usual.  Her zamanki gibi.

Not good.  İyi değilim.
Not so good.  İyi değilim öyle.
Not to good.  Pek iyi değilim.
Not well.  İyi değilim.
Not very well.  Çok iyi değilim.
Not so well.  Öyle iyi değilim.
Not too well.  Pek iyi değilim.
None too well.  Hiç iyi değilim.
Not so hot.  Öyle iyi değilim.
Not too hot.  Pek iyi değilim.
None too hot.  Hiç iyi değilim.
Not great.  Öyle çok iyi değilim.
Not so great.  Öyle çok iyi değilim.
None to great.  Hiç iyi değilim.
Crummy. (slang)  Keyfim yok. (argo)
Kind of crummy. (slang)  Keyifsiz gibiyim. (argo)
Lousy. (slang)  Berbatım. (argo)
I've seen better days.  Bundan daha iyi günler gördüm.
I've had better days.  Bundan daha iyi günler yaşadım.
Could be better.  Daha iyi olabilirdim.
I've been better.  Önceden daha iyiydim.
I've been under the weather.  Rahatsızım.

İngilizce Günlük İfadeler
Bu makalenin telif hakkı ve tüm sorumlulukları yazara ait olup, şikayetler için lütfen bizimle iletişime geçiniz.
URL:

Yorumlar

  • pisi
    05.05.2020

    ingilizce kullanılan günlük ifadeler, bizim ingilizce dersinde gördüğümüzden çok daha uzak kelimeler. bu kelimeleri ya da ifadeleri de güncel dizilerden yakalıyorum ben de. özellikle sokak ağzı olarak ifade edilebilecek ifadeler için mesela breaking bad dizisindeki Jesse Pinkman'ın kullandığı kelimelere dikkat edebilirsiniz. sokak ağzı argodur ve bildiğimizin aksine ingilizce'de malum 4 harfli kelimenin dışında da çok yaratıcı argolar var

  • demonspeedy
    25.02.2020

    herkesin bildiği ingilizce kelimeleri bile bile yanlış söylemek bana halen komik gelmiyor ama internette şive mizahı bitti derken şimdi de ingilizce mizahı başladı ve varsa yoksa hatalı ingilizce kelime telaffuzları ile komiklik yapma çabaları var. çoğunun da altından aynı eğitim sitesinin reklamı çıkıyor. baydınız artık haberiniz olsun

  • aysen
    28.10.2019

    insanlar mecbur kalmadıklarında dil öğrenmezler, bunun en büyük ispatı da kendi eğitim sistemimizdir bence. yıllarca kolejlerde ve anadolu liselerinde okuyan gençler sadece okuduklarını kısmen anlayabilecekleri düzeyde ingilizce öğrenebildiler, en iyileri duyduğunu anlayabilecek seviyeye geldi ama ingilizce konuşmak hep bir kabus olarak kaldı. halbuki yurt dışında olup ingilizce iletişim kurmak isteyen kişiler böyle bir eğitime hiç ihtiyaç duymadan birkaç ay içerisinde ingilizce öğreniveriyorlar. teknolojinin "ingilizce bilmeyi gereksiz kılması" da eğer işe yararsa hepten ingilizce bilme oranını azaltır

  • rifat
    28.10.2019

    google translate artık bir dilde konuştuğunuzu ya da yazdığınızı anında istediğiniz dile çeviriyor, yazıyor ve isterseniz seslendiriyor da. ingilizce bilmek, ortak kabul gören lisanı bilerek her alanda literatürü ve sanatı takip etmek anlamına geliyor ama yakın gelecekte mecbur olmaktan çıkarsa şaşırmayın

  • alanc
    01.10.2019

    yabancı bir ülkede ister ingilizce olsun isterse de gittiğiniz ülkenin kendi yerel dili olsun, aslında günlük gezme ve alışveriş iletişimini sağlayabilme ihtiyacını karşılayacak kelime sayısı 100'ü geçmez muhtemelen. ama ingilizce tüm ülkelerde ortak yabancı dil olarak kabul gördüğü için bu diller arasında en olmazsa olmaz olanı

  • umitoş
    09.08.2019

    sadece ingilizce değil de almanca, fransızca, rusça gibi sıklıkla kullanılan dillerde de yayınlasanız. bu format güzel oldu. her an yanımızda taşıyabilecek ve rahatlıkla işimize yarayacak cümleler olmuş.

  • timur
    05.07.2019

    otomasyon ve akıllı cihazlar fiziksel güç gerektiren insan işlerini alacak dendi anladık, kamyon şoförlerinin yaptıkları işi makineler de yapabilir gibi bir tez var ortada sonuçta. Gerçi bu meslekler bizim kültürel değerlerimiz ve ben sorunsuz olarak yapılabileceğinden halen şüpheliyim ama hadi neyse. Ancak dil bilmek demek sadece iletişim kurabiliyor olmak demek değildir ki, farklı kaynaklardan okuyabilmek, farklı dil yapılarını öğrenme sayesinde de farklı düşünce biçimlerine sahip olabilmek demektir. dediğiniz uygulamaların zaman içerisinde kusursuzca çalışacağından hiç şüphem yok ama insan faktörü her zaman olmazsa olmazdır. karar alma yeterlilikleri konusunda robotların bence halen öğrenemeyecekleri şeyler var

  • emre dayan
    05.07.2019

    bu gidişle dil bilmenin de bir özelliği kalmayacak, herkesin akıllı telefonunda yüklü olan bir uygulama ile herkes kendi dilinde konuşup, söylediklerinin karşısındaki tüm farklı dilleri konuşan insanlara kendi dillerinde ulaşmasını yazılımlar ile sağlayabilecek. Geleneksel yazılımlar her dilin kendine özgü programlanamaz ve katı kurallar ile tanımlanamaz yapıları nedeniyle yarı sağlam yarı bozuk çeviriler yapıyordu ancak artık makine öğrenmesi gibi yazılımsal teknolojiler sayesinde tüm bu problemler aşılmış olacak. O zaman çevirmenler ne iş yapacak mesela o da ayrı bir tartışma konusu

  • aknshn
    19.05.2019

    hala ingilizceyi adam akıllı konuşamıyor oluşumuz ne kadar acı. şu an çoktan diğer diller hakkında yorum yapmamız gerekirdi. bizden sonraki kuşak düzgünce öğrenir de sorunumuz biter ümidi ile geçirelim bu günlerimizi.

  • paradoks
    21.01.2019

    oyun teknolojileri konusunda da bildiğim kadarıyla oldukça iyiyiz aslında, 2018 yılında 1 milyar dolarlık oyun ihraç ettiğimizle ilgili bir haber dolanıyor ama ne kadar doğrudur bilemiyorum

  • Y.Tin
    21.01.2019

    kültürler de çok yabancı ama, god of war sayesinde iskandinav mitolojisi konusunda saatlerce konuşabilecek gençlerimiz var ama bizim kültürümüzü dışarı sunan böyle bir oyun maalesef yok

  • flyemo
    21.01.2019

    oyun oynamak ingilizce geliştirmek için mükemmel bir araç, yabancı diziler ve filmler de öyle elbette. Türkçe altyazıyı koyup geçmek yerine biraz kendinizi anlamaya zorlayın, yanınızda sözlük olsun sürekli her kelimeyi merak edin ve daha önce merak edip baktığınız kelimeleri de not alıp tekrar tekrar bakın ve aklınızda kalıp kalmadığına emin olun

  • sudecan
    04.10.2018

    eğer ingilizceyi gta'dan öğreniyorsanız o ingilizceyle siz siz olun amerika'ya falan gidip de iletişim kurmaya çalışmayın, en şanslı gününüzde bile iki kamyon dayak atarlar size

  • rzgrt
    20.07.2018

    günlük dillerinde o kadar çok lanet okuyorlar ki iyi ki de altyazılarda hepsi lanet olsun diye çevrilmiş diye düşünüyorsunuz ama küfür ederken açıkçası bizim kadar hayal güçleri geniş değil

  • tufi
    14.04.2018

    google tarafından sesli anlık çeviri yapabilen android uygulaması geliştirildi diye yıllardır teknoloji sitelerinde haberler çıkıyor ama daha kullanılabilir ya da test edilebilir bir versiyonu yok galiba, bir de türkçe desteği hangi aşamasında gelir artık kim bilir, bixby bile halen türkçe anlamıyor

  • justme
    05.02.2018

    en sık kullanılan selamlaşma ifadesi olan whats up ifadesi artık bir cep telefonu uygulaması olarak anıldığı için bırakın söylenmesi, doğru yazılması durumunda bile google sizi düzeltebiliyor (whats app)

  • mabayrak
    13.01.2018

    Ingilizce de türkçe gibi konuşma ve yazı dili farklilasabiliyor. gramer konusma dilinde geri planda kaliyor.

  • alucard
    03.04.2017

    Sıklıkla kullanıyorum bu ifadeleri. Yenileri varsa da bekleriz efendim.

  • Nevin.Yavuz
    06.02.2016

    altyazılarda her türlü ifadeyi kahretsin diye okuyan milletiz neticesinde, amerikaya gidersek de aynısını yaparız artık

  • urfalı
    09.05.2015

    ingilizce derdimizi anlatabilecegimiz duzeyde biliyoz nasil olsa :)

  • apexx
    09.10.2014

    Haklısınız ben de NLP yazınca merak etmiştim ama yazı ile ilgisiz olmuş.

  • inşagül
    03.10.2014

    tartışma nereden nereye gelmiş, where the topic has come

  • hamzasaka
    18.06.2013

    NLP tamamen kandırmacadan ibaret . kanıp da gitmeyin normal yöntemlerle İngilizce öğretiyorlar işte. neuro linguistic program (NLP) sinir dili programı.

  • porselen
    17.06.2013

    NLP yöntemi ile İngilizce öğrenmek diye bir reklamla karşılaştım hiç bu şekilde kursa giden var mı nedir bu NLP?

  • karabada
    10.06.2013

    Selamlaşmayı biraz fazla abartmışsınız sanki, bir de fazla Türkçe olmuş çeviriler.

  • mert yıldırak
    29.05.2013

    Active English var oraya gidebilirsin yabancı hocalar da var. hocalar genç oldukları için daha ilgililer ve Türkçe bilseler de konuşmamaya özen gösteriyorlar.

  • umud
    21.05.2013

    İngilizce ya da Türkçe cümlelerden biri koyu yazılsaymış gözü yormadan daha rahat okunabilirdi.

  • volcan34
    19.05.2013

    Aralarında çok cool olanlar var ama bir gün fine yerine Couldn't be better demeyi deneyeceğim.

  • guzel
    15.05.2013

    Devamı gelseymiş iyi olurmuş!

  • ary
    14.05.2013

    Tavsiye edebileceğim bir yer yok fakat Tömer’e sakın gitme derim ben gittim bi ton para bayıldım bişey de öğrenemedim.

  • hasan
    07.05.2013

    Doktor bella yazılarınızın devamını bekliyorum uzun bir süre oldu İngilizce günlük kullanımları yazmaya devam edebilir misiniz?

  • shaziye
    01.05.2013

    Merhaba, Ankara’da İngilizce kursu arıyorum tavsiye edebileceğiniz bir yer var mı?

  • riddle
    26.04.2013

    Ne kadar çok selamlaşma cümlesi varmış. Okurken kendimi kaybettim. Bize öğretilen “fine thanks and you” idi. Bu kadar çok çeşidi olduğunu bilseydim ing. Öğrenmekten vaz geçerdim heralde :)

Bu yazıya siz de yorum yapabilirsiniz

İnternet sitemizdeki deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanıyoruz. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz. Daha fazla bilgi.