Başlığın biraz iddialı olduğunun farkındayım ancak para ve girişimcilik üzerine yazmaya çalışacağım yazıların temel dayanağında hep aynı felsefe yatıyor olacak, zengin düşünce yapısı. Eğer zengin olmak için çok çabalıyor ama ay sonunda banka hesabınızı kontrol ettiğinizde gelir gider dengenizin halen olumlu bir tablo çizmediğinizi görüyorsanız, bu işin temellerinde problem olduğunun göstergesidir.
Zengin Olmadan Önce izlemeniz Gereken 10 Film
Aşağıda paylaştığım her bir film, içerisineki bir oyuncunun parasal ve iş yönetimi felsefeleri ile bir çok defa izlenmeli ve dersler çıkarılması gereken filmlerdir. Filmleri sıralamaya başlamadan önce vurgulamam gerekir ki ben asla bu filmlerdeki karakterleri örnek alın demiyorum çünkü bir kısmı gerçekten ibretlik olabilecek hikayeler. Herkes zaman doğru seçimleri yapacak diye bir şey yok, tecrübelerime dayanarak hatalı seçimlerin 2 sebebi olacağını söyleyebilirim. Bunlardan birincisi şartların müsait olmaması ya da seçim hakkına sahip olmayabileceğiniz durumlardır. İkincisi ise gereğinden fazla özgüvene ulaşıp nasıl olsa hata yapmam denen durumlardır. Asla ben oldum dememeyi öğrenmeli ve comfort zone’dan uzak durulmalıdır. Geçelim filmlerimize ve nedenlerine.
1. Godfather Serisi
Güç olgusu hakkında daha fazla ders alınabilecek bir film olduğunu sanmıyorum. Don Vito Corleone (Marlon Brando) ve Michael Corleone (Al Pacino) karakterlerini ve farklı durumlarda aldıkları radikal kararları anlayabiliyor olmalısınız.
2. Casino
Her ne kadar itici bir karakteri oynaması gerekmişse de Joe Pesci, Nicky Santoro karakterine mükemmel şekilde hayat vermiş. Bu karaktere ne kadar küfrederseniz bilin ki Pesci rolünü çok iyi oynamış demektir. Sam 'Ace' Rothstein (Robert De Niro) ise filmdeki asıl adamımızı canlandırıyor. Arkadaşlarınızın düşmanınız da olabileceği konusunda dersler çıkarmanız gereken 3 saatlik bir şaheser.
3. Goodfellas
De Niro ve Pesci ikilisi, Ray Liotta ile birlikte bu filmde de karşımızda. Uzun yıllara yayılan bir öyküyü 2.30 saate sığdıran bu filmde karar alımları konusunda ve doğru ile yanlış arasındaki farkların ne kadar keskin olabileceğine ilişkin çok kalıcı örnekler göreceksiniz.
4. House of Cards
Bir film değil, dizi olsa da Frank Underwood (Kevin Spacey) karakteri, günümüzün güçlü insan karakterini mükemmel betimleyen bir dizi. İlk başta da bahsettiğim gibi, tüm bu film ve dizilerde geçen karakterleri izlerken eksisiyle ve artısıyla yorumlamalısınız. Frank Underwood gibi karakterlerin de epik hatalar yapabilir olduğunu, ancak başarıya ulaşma konusunda gözünün ne kadar kara olabileceğini bu diziyi izleyerek gözlemleyebiilirsiniz. Unutmayın ki basamakları tırmandıkça etrafınızdaki kişilerin kişilik yapıları daha da zor olacaktır.
5. Social Network
İnternet sektörü, 2000 sonrası yarattığı genç zenginler ile insanların gözündeki basmakalıp yaşlı patron imajını tamamen değiştirdi. Bu zenginlerin ilk örneklerinden birisi olması sebebiyle de Mark Zuckerberg bu isimler arasındaki en tanınır olanlarından birisi. Facebook’u bugünlere nasıl geldiği konusunda çok farklı teoriler olsa da ulaşılan bu başarının arkasında doğru birşeyler de aramak gerekiyor. Günümüz webmaster’larının da dersler çıkarması gereken mükemmel bir sinema filmi.
6. Steve Jobs
Açıkçası Steve Jobs, hakkında yazılmış tüm kitapların okunması ve verdiği tüm röportajların arka arkaya izlenmesi gereken bir isim. Çünkü ne yazılımcı, ne de donanımcı. Yaptığı işe aşık olarak mükemmel ürün arayışında olan bir işletmeci. Hatta biş işveren olarak geçmişte kendisiyle çalışan herkesin çok kötü andığı bir isim. Peki bu kadar gaddar olup da milyonlarca insan tarafından bu kadar sevilebilmeyi neye borçlu? Bana sorarsanız mükemmelliği basitlik ile buluşturma, tasarımı insan gözüne en güzel gelecek şekilde oluşturma ve günümüzün ilerisinde olan teknolojileri çok daha erken görebilme (vizyonerlik) becerileri ve elbette mükemmel bir pazarlamacı olmasına. Ürünlerine harcadığı zaman kadar reklam ve pazarlamaya da zaman harcayan bir işletmeci. Steve Jobs’ı anlamak konusunu başka bir yazıya erteleyerek size özetle Steve Jobs filmini de izlemenizi tavsiye ediyorum.
7. Wall Street
Gordon Gekko (Michael Douglas) karakteri, bir çok izleyici gibi benim de bu filmdeki favorimdir. Lüks yaşamın da para kazanmanın bir parçası olması gerektiğinin farkında olan, ancak öğle yemeğinin sadece kaybedenler için olduğunu söyleyen özgün bir karakter. 2010 yılında yine Oliver Stone yönetmenliğinde çekilen Wall Street: Money Never Sleeps filminin de takiben izlenmesi gerektiğini söylemeliyim.
8. The Wolf of Wall Street
Para kazanmak öncelikle bir motivasyon işidir. Dışarıda arkadaşlarınız ile birlikte hoş zaman geçirmek varken mesai dışında da ofisinizde yazıp çizmeye devam edebilmeniz için hayalleriniz ve bu hayalleri gerçekleştirebileceğinize dair kendinize inancınız olmalı. Motivasyon olgusu ise kişiden kişiye değişiklik gösterir. Kimisi paranın bir araç olduğunu savunarak yeterince kazandığında Ayvalık’ta alacağız yazlığı ve ekeceği organik domatesleri anlatır. Kimisi ise fani dünyanın sunabileceği tüm lüks ve ihtişamı kendisi için motivasyon kaynağı olarak belirler ve alacağı ilk 0 kilometre arabanın fotoğrafını bilgisayarına arka plan resmi yapar. Bu filmde ise hırs ve sınırlardaki yaşam konusunda ufkunuzu açabilirsiniz. Ahlaki değerler konusunda bana saldırmayın zira filmi ben çekmedim.
9. Scarface
Para kazanmanın yolları konusunda internette milyonlarca yazı var ve bir kısmı gerçekten size bu konuda ışık tutabilir. Ancak paranın varlığının sizi ne kadar değiştirebileceği ya da ne kadar değiştiremeyeceği konusunda sizi henüz kimse uyarmadı sanırım. Varoşlardan gelerek ya da göçmen olarak bir ülkeye sığınarak yasadışı yollarla para ve güç sahibi olan Tony Montana (Al Pacino) bu konuda size ilham verebilecek en nadide sinema eserlerinden birisi. Spoiler vermemek adına sözü fazla uzatmıyorum ancak başından en sonuna kadar ibret almanızda fayda var.
10. Gandhi
Başarı, tek bir alanda uzmanlaşmak ya da en çok satışı yapmak ile sağlanabilecek bir olgu değil, temelde bir felsefeler bütünüdür. Örneğin kötü bir baba, istediği kadar parasal başarı sağlasa da sonuç olarak başarısızdır. İmkansız şartlar altında vizyonunuzu kalabalıklara anlatabilmek ve misyonlarınız hiç tanımadığınız insanlara da benimsetebilmek kesinlikle bir başarı hikayesidir.