YouTube'da Video Yükledim Ama Hiçbir Yerde Önerilmiyor, Neden?
Bu yazıyı, YouTube kanalımda yayınladığım videoların önerilere bir türlü düşmemesi üzerine yaşadığım büyük hayal kırıklığı sonrası yazıyorum. Video hazır, kurgu tamam, küçük resim bile Canva ile özenle yapılmış. Yayına aldım, ilk saatlerde biraz izlenme geldi, sonra tam anlamıyla çöküş. Ne “Ana Sayfa”da görünüyor, ne “Sonraki İzlenecekler” arasında, ne de ilgili videolarda öneriliyor. Gerçekten moral bozucu bir durumdu.

Bu sorunla yalnız ben değil, binlerce yeni YouTuber boğuşuyor. Çünkü YouTube algoritması, dışarıdan bakıldığında gizemli ve karmaşık bir sistem gibi görünüyor. Ama aslında belli kuralları, ipuçları ve hatta görünmeyen sınırları var. Ben bu süreçte aylardır uğraşarak, izleyerek, okuyarak ve deneme-yanılmayla pek çok şey öğrendim. Şimdi YouTube'da videoların neden önerilere düşmediğini hem kendi yaşadıklarımla hem de elde ettiğim bilgilerle detaylı olarak paylaşmak istiyorum.
Öncelikle Şunu Sormalıyız: “Önerilere Düşmek” Ne Demek?
YouTube’da bir videonun önerilere düşmesi demek; izleyicinin karşısına aşağıdaki yerlerde otomatik olarak çıkması anlamına gelir:
- Ana sayfa önerileri
- Benzer videoların sağ tarafındaki “sonraki video” listesi
- Mobil uygulamada dikey kayan öneriler
- Kapanış ekranlarında çıkan öneriler
- Abonelik dışı kullanıcıya sunulan içerikler
Yani videonuzun önerilere düşmesi, organik trafik almanızın anahtarıdır. Eğer YouTube sizi önermezse, izlenmeler yalnızca doğrudan bağlantı, kanal aboneleri ya da dış kaynaklardan gelir. Ve çoğu kanal bu şekilde büyüyemez.
Benim YouTube kanalımda bu döngüyü kırmak çok zaman aldı. İlk 15 videomdan yalnızca 2 tanesi önerilere düştü ve bu iki video tüm izlenmelerimin %80’ini oluşturdu. Bu da bana şunu gösterdi: Doğru videoyu, doğru formatta, doğru şekilde yüklediğinizde algoritma sizi ödüllendiriyor. Ama yanlış yaparsanız sizi tam anlamıyla “yok sayıyor.”
1. YouTube Videonuzu Neden Kimse Önermez? En Temel Nedenler
Önce temel nedenleri kısa başlıklarla özetleyeyim, sonra her birini detaylandıracağım:
- Video başlığı aramalara uygun değil
- Küçük resim (thumbnail) yeterince dikkat çekici değil
- İlk 30 saniyede izleyici videoyu terk ediyor
- Video süresi çok kısa ya da çok uzun
- Hedef kitle net değil
- Video başlığı ve içeriği arasında aldatıcı bir fark var
- İzlenme süresi düşük
- Beğeni, yorum ve paylaşım oranı düşük
- Click-through rate (CTR) düşük
- İçerik yeniden kullanılmış ya da spam’e yakın
Ben ilk videolarımda sadece “iyi içerik yeter” diye düşünüyordum. Oysa içerik tek başına yetmiyor. YouTube, izleyiciyi platformda ne kadar uzun süre tuttuğunuza bakıyor. Video başı 10.000 izlenme değil, “dakika başına izlenme süresi” en büyük ölçüt.
2. Başlık, Küçük Resim ve Açıklama Üçlüsü Neden Çok Önemli?
YouTube algoritmasının ilk baktığı şey, videonuzun thumbnail (küçük resim) ve başlık ikilisidir. Çünkü bir izleyiciye videonuz önerilecekse, önce bu ikiliyle karşılaşır. İzleyici tıklamazsa, ne kadar kaliteli içerik hazırlarsanız hazırlayın, hiçbir işe yaramaz. Bunu acı şekilde defalarca yaşadım.
Başlık Hatalarım:
İlk yüklediğim videolarda başlıklar şöyleydi:
- "Yeni Bir Yazılım Aracı Denedim!"
- "Bu Uygulama Gerçekten İşe Yarıyor mu?"
- "2025 İçin Harika Ürün!"
Bu başlıklar algoritma açısından “boş”. Çünkü kimse böyle şeyleri aramaz, benzerleri zaten yüzlerce kez yüklenmiştir. Halbuki aynı içerikler şu başlıklarla çok daha fazla izlenebilirdi:
- "Ücretsiz Ekran Kaydedici 2025 – Reklamsız ve Basit!"
- "En İyi Not Tutma Uygulaması mı? Notion vs. Evernote Karşılaştırması"
- "Yeni Başlayanlar İçin Yapay Zeka Uygulamaları (2025 Güncel Rehber)"
YouTube SEO’su, Google’dan farklı olarak hem aranabilirlik hem de duygusal tetikleme ister. Yani başlık hem dikkat çekmeli hem de “ben de bu sorunun cevabını merak ediyorum” dedirtmelidir.
Küçük Resim Hatalarım:
İlk zamanlarda videoları YouTube’un otomatik seçtiği karelerle bıraktım. Bazılarında ben bile ne anlattığımı hatırlamıyordum. Sonra Canva’yla çalışmaya başladım. Dikkat çekici renkler (sarı, kırmızı, beyaz), 3-4 kelimelik net yazılar ve göz temasına dayalı yüz ifadeleri kullandım.
En başarılı küçük resim tasarımımda şu vardı:
- Arka plan: Patlayan grafik (kırmızı ok yukarı)
- Metin: “%800 Artış!”
- Ben: Şaşırmış yüz ifadesiyle
Bu resimle tıklanma oranı %2.3’ten %7.8’e çıktı. Aynı içeriğin izlenmesi 3 kat arttı. O günden beri küçük resim işini asla otomatiğe bırakmıyorum.
Açıklama Kutusu ve Etiketler Ne Kadar Etkili?
Eskiden etiketlerin YouTube SEO’sunda büyük etkisi olduğu düşünülüyordu. Şimdi algoritma daha çok açıklama metni ve iç bağlantılara (içeride başka videolara yönlendirme) odaklanıyor. Açıklama kısmına mutlaka:
- Video konusu hakkında 2-3 paragraf
- Diğer videolara link
- Hashtag’ler (#Yazılım, #YouTubeTüyoları)
eklemek gerekiyor. Açıklama kutusuna “link koydum, açıklamaya bakın” yazmak yerine gerçekten dolu içerik vermek faydalı oluyor. YouTube bunu analiz ediyor.
3. Videonun İlk 30 Saniyesi Her Şeyi Belirliyor
YouTube’da en kritik süre: İlk 30 saniye.
Bu süre içinde izleyici videodan çıkarsa, algoritma videoyu “ilgisiz” olarak işaretliyor ve başka kimseye önerilmiyor. Ben bu hatayı defalarca yaptım. Giriş cümlem hep şuydu:
“Merhaba arkadaşlar, bu videoda sizlerle birlikte çok önemli bir konudan bahsedeceğiz...”
Bomboş, genel ve yavaş. Oysa en iyi çalışan açılışlar doğrudan dikkat çeken, hızla konuya giren ve net faydayı verenler oldu. Örneğin:
- “YouTube videolarınız neden önerilere düşmüyor biliyor musunuz? Çünkü başlığı yanlış atıyorsunuz. Hemen göstereceğim.”
- “Ben bu videoyu yayınladım ve önerilere düşmedi. Şimdi aynı içeriği nasıl algoritmanın sevdiği hale getirdim anlatacağım.”
İzleyici artık sabırsız. 5 saniyede ikna olmazsa çıkıyor. Algoritma da bunu affetmiyor. Bu yüzden ilk 30 saniyeyi adeta “satış” cümleleri gibi hazırlamak gerekiyor.
4. İzlenme Süresi (Watch Time) ve Tutunma Oranı (Retention Rate) Neden Kritik?
YouTube algoritması için bir videonun ne kadar izlendiği değil, ne kadar süre izlendiği daha önemlidir. Çünkü YouTube’un temel amacı, kullanıcıyı platformda daha uzun süre tutmak. Bu yüzden önerilen videolar arasında genelde “izlenme süresi yüksek” olanlar çıkar.
İzlenme Süresi Nedir?
Toplamda videonuzun kaç dakika izlendiğini gösterir. Örneğin 10 dakikalık bir video 100 kişi tarafından 5’er dakika izlenmişse toplam izlenme süresi 500 dakikadır.
Ben kendi kanalımda Analytics sekmesinden izlenme süresi (Watch Time) raporunu her gün kontrol ediyorum. Bazı videolarım yüzlerce kişi tarafından tıklanmasına rağmen sadece 20 saniye izlenmiş. Bu da algoritmaya “değerli değil” mesajı vermiş oluyor.
Tutunma Oranı Nedir?
İzleyicilerin videonuzda ortalama ne kadar kaldığını % olarak gösterir. 10 dakikalık videoda izleyiciler ortalama 6 dakika kalıyorsa tutunma oranı %60’tır. %30 altına düştüğünde, önerilere girmeniz neredeyse imkânsız hale gelir.
YouTube Studio > Analytics > İçerik sekmesinden detaylı rapora ulaşabilirsiniz. Videonun hangi saniyesinde izleyicilerin terk ettiğini görebilirsiniz. Ben bir videomda tam 00:45 saniyesinde büyük bir düşüş olduğunu fark ettim. O saniyede kameraya bakmadan uzun uzun açıklama yapıyordum. Sonraki videolarda bu hatayı düzelttim.
İpuçları:
- Video içinde sık sık görsel değişiklikler yapın
- Aralara soru cümleleri, uyarılar veya ilginç bilgiler serpiştirin
- Giriş, gelişme ve sonuç bölümlerini belirgin hale getirin
- İzleyiciyi sürekli bir sonraki ana sürükleyen cümleler kurun
Bu yöntemlerle benim videolarımda ortalama tutunma %28’den %52’ye yükseldi. En sonunda algoritma videolarımı tekrar önermeye başladı.
5. Kitle Hedeflemesi Yapmazsanız Videonuz Hiçbir Şeye Benzemez
YouTube her video için bir “hedef izleyici” profili oluşturur. Hangi yaş grubuna, hangi ilgi alanına, hangi dilde, hangi davranış kalıbına hitap ettiği gibi. Siz video oluştururken bu profili hedeflemiyorsanız, algoritma sizi kime önereceğini bilemez ve hiçbirine önermez.
Ben ilk videolarımda İngilizce başlık, Türkçe içerik, küresel konu ama lokal örnekler kullanıyordum. Sonuç: Algoritma kararsız kaldı. Kimseye öneremedi. Sonradan sadece Türk kullanıcıları hedefleyen, Türkçe içerik üreten ve açıklamasında yerli anahtar kelimeler kullanan videolara geçtim. Etkisi büyük oldu.
Hedef Kitle Belirleme Kriterleri:
- Yaş grubu (çocuk, genç, yetişkin)
- Dil (altyazı kullanımı da dahil)
- İlgi alanı (eğitim, teknoloji, vlog, mizah vb.)
- Bölge (ülke, şehir)
- Davranış (ne zaman izliyor, mobil mi masaüstü mü?)
YouTube Studio’daki Analytics bölümünde kitle hakkında detaylı veriler görebilirsiniz. Oradaki veriler size sonraki videoları nasıl optimize edeceğiniz konusunda fikir verir.
6. Videolar Neden Tutmaz? Psikolojik ve Teknik Hatalar
Algoritma dışında kalan ama en az onun kadar önemli başka bir konu daha var: İzleyicinin ilgisini canlı tutamamak. YouTube’da başarılı olan videolar sadece teknik olarak değil, psikolojik olarak da iyi hazırlanmış videolardır.
Psikolojik Hatalar:
- Monoton ses tonu kullanmak
- Kameraya bakmadan konuşmak
- İzleyiciyle diyalog kurmamak (örneğin soru sormamak)
- “Bu video biraz uzun olacak” gibi moral bozan ifadeler
- Yavaş konuşmak ya da çok hızlı geçmek
Ben videolarımda bu hataları uzun süre yaptım. İlk geri bildirimim şu olmuştu: “Abi seni seviyorum ama 30 saniyede 3 defa saatime baktım.” Bu yorumdan sonra ses hızımı %10 artırdım, videolara animasyonlar ve aralara komik öğeler ekledim. Sonuç: Retention Rate %60’a çıktı.
Teknik Hatalar:
- Kötü ses kalitesi (echo, hışırtı, mikrofon paraziti)
- Loş ya da sarı ışıklı ortamlar
- Görüntüde netlik sorunu
- Montajsız ve başı-sonu olmayan içerikler
- Yayına almadan önce başlık ve küçük resim yüklememek
YouTube teknik hataları affetmiyor. İzleyici 5 saniyede terk ediyor, algoritma bu veriyi alıyor, bir daha öneriye sokmuyor. Bu yüzden her video öncesi kontrol listesi oluşturmak şart:
- Ses kontrol
- Işık kontrol
- Başlık ve thumbnail hazır mı?
- Giriş cümlesi yeterince dikkat çekici mi?
- Video açıklaması dolu mu?
Bu listeyi kullanmaya başladığımdan beri videolarımın performansı ciddi şekilde yükseldi. YouTube’un beni önerip önermemesi artık sadece algoritma değil, benim ne kadar profesyonel çalıştığım ile de alakalı hale geldi.
Kişisel Deneyimle Sonuç: Ne Zaman Önerilere Girmeye Başladım?
Yaklaşık 7 ay boyunca YouTube kanalımda video yayınladım ve sadece 2 video algoritma tarafından önerildi. Bunlar dışında kalan videolar çok düşük izlenme aldı. Ama bu 2 video sayesinde neler yapılması gerektiğini, algoritmanın neye tepki verdiğini öğrenmiş oldum.
Şimdi artık video yayınlamadan önce küçük bir test izleyici grubuma gösteriyorum. “İlk 30 saniyede izler miydin?” diye soruyorum. Thumbnail'leri A/B testlerine sokuyorum. Açıklamayı SEO’ya uygun şekilde yazıyorum. Sonuç olarak her 3 videomdan 2’si artık önerilere düşmeye başladı.
Bunu bir gecede başarmadım. Ama denemekten vazgeçmedim. Ve öğrendiğim en önemli şey şu oldu: YouTube’da önerilere düşmek, şansa değil; algoritmanın mantığını anlamaya ve o kurallara sadık kalmaya dayanıyor.
Sık Sorulan Sorular
📌 YouTube videolarım önerilere düşmüyorsa ne yapmalıyım?
Başlık, küçük resim, açıklama, ilk 30 saniye, izlenme süresi, tutunma oranı gibi tüm faktörleri yeniden gözden geçirin. Aynı hataları tekrar eden videolar algoritma tarafından görmezden gelinir.
📌 Ne kadar sürede önerilere girilir?
Bazı videolar ilk gün girerken bazıları haftalar sonra önerilmeye başlayabilir. Ancak önerilere hiç girmeyen videolar genelde teknik ya da içeriksel sorun barındırır.
📌 Etkileşim (beğeni, yorum) önerilere etkili mi?
Evet. Özellikle ilk 24 saatte alınan yorum ve beğeni sayısı algoritma için ciddi bir sinyaldir. İzleyiciye video sonunda yorum bırakmasını istemek bu açıdan faydalıdır.