Giriş: Bir Zamanlar Gelecek Vardı...
Hatırlıyor musunuz? 2021 yılı civarıydı. Zuckerberg ceketini çıkarıp sırtına bir hoodie geçirdi ve Metaverse dünyasının kapılarını açtı. Hatta öyle bir açtı ki, hepimiz iki göz bir VR gözlüğüyle geleceğe bakar olduk. O günlerde şöyle bir hava vardı: "Ofisler bitecek, partiler sanalda olacak, aşklar avatarla yaşanacak." Ama soruyorum size, şimdi nerede bu Metaverse? Gerçekten hani nerede?

1. Bölüm: Büyük Vaatler, Küçük Piksel Gerçekler
Metaverse kelimesi ilk ortaya çıktığında, teknoloji dünyasının dudaklarında romantik bir titreşim oluştu. "Sonsuz olasılıklarla dolu bir evren", "zamanın ötesinde sosyalleşme" gibi sloganlarla yeni bir dijital ütopya vadedildi. Ne var ki ilk adımlar bile umut değil, mide bulantısı getirdi. VR gözlüğünü takanlar sadece yeni bir dünya değil, baş ağrısıyla gelen pişmanlık da yaşıyordu. İnsanlar 15 dakika içinde baş dönmesiyle çıkıp tekrar Instagram'a döndüler.
Çünkü Metaverse hiçbir zaman tam olarak hazır değildi. Grafikler ilkokul Paint dersi seviyesinde, animasyonlar ise 90’ların flash sitelerini andırıyordu. Gerçekten kimse, bir laptop fanı sesi eşliğinde piksel piksel yürüyen avatarların arasında sanal bir düğüne gitmek istemedi. Kimin hoşuna gider ki çeyrek altın yerine NFT emojisi takmak?
2. Bölüm: Kayıp Avatarlar Cemiyeti
İlk yatırım dalgasıyla birlikte binlerce insan avatarlarını yarattı. Üç gözü, neon saçları olan, siberpunk kıyafetli dijital karakterler... Ancak zaman geçtikçe bu avatarların birçoğu sessizce kayboldu. Çünkü o dünyada yaşamak, aslında hiç kolay değildi. Uçmak serbestti ama nereye uçtuğunun kimse farkında değildi. İşsizlik oranı bile hesaplanamıyordu çünkü kimse işe gidemiyordu. Herkes lounge bar'da DJ olmayı tercih etti, ama lounge bar bile 3 kişiyle tıklım tıklım oluyordu.
Bir örnek: Decentraland. Hakkında binlerce haber yapıldı. İnsanlar buradan arsa aldı, markalar vitrin açtı. Ama ne oldu? Bugün Decentraland’e girenlerin %90’ı bot veya yanlışlıkla girmiş kullanıcılar. Bir kullanıcının ifadesiyle: "Dijital çölde kayboldum, kimse yoktu."
3. Bölüm: Neden Gerçek Hayat Hâlâ Kazanıyor?
Metaverse’ün temel sorunu, gerçek hayatın hâlâ daha çekici olmasıydı. Sanal ofiste çalışmak mı, yoksa gerçekten çay ocağında bir bardak çay içmek mi daha cazipti? VR'da simülasyon olarak hazırlanmış çimlerin üzerinde koşmak yerine, gerçek çimenin üzerine oturup ayakkabıyı çıkarmak gibisi yoktu. Çünkü insanlar hâlâ hissedebildiği şeylere bağlanıyor. VR gözlükle karşındaki kişinin gözlerine bakamıyorsan, ne anladık bu sosyalleşmeden?
Sosyalleşmek, bağlantı kurmak için sadece görüntü yetmiyor. Duygular gerekiyor. Oysa Metaverse'te sevincini ifade etmek için sadece 4 emoji vardı: gülümse, alkışla, uç, dans et. Ağlamak yoktu. Sarılmak yoktu. Teselli etmek yoktu. Çünkü henüz o kadar "insani" olamamıştı.
4. Bölüm: Yatırımcının Gözünden Sanal Alem
Metaverse’e ilk yatırım yapanlar arasında büyük teknoloji firmaları, girişim sermayesi fonları ve tabii ki kripto zenginleri vardı. Arsa fiyatları uçtu, NFT tapuları basıldı, hatta Metaverse danışmanlığı yapan insanlar türedi. Ancak iş ciddiye binince, kimse elinde kalan simüle edilmiş kum taneleriyle ne yapacağını bilemedi.
Metaverse ofisleri boş kaldı. Sanal müzeler bomboştu. Konserler dahi gerçek sahnedeki kadar heyecan yaratamıyordu. Ünlü bir pop yıldızının Metaverse konserine 20 kişi katılmıştı, bunların 7'si basın mensubuydu. Sonuç: hype balonu patladı ve yatırımcılar sessizce diğer projelere yöneldi. AI projeleri cazibesini artırırken, Metaverse finansal karadelik hâline geldi.
5. Bölüm: Kim Gerçekten Orada Kalmak İsterdi?
Sanal dünya fikri kulağa güzel geliyor. Özellikle evden çıkmak istemeyen, sosyal fobisi olanlar için cazip bir kaçış alanı sunuyor. Ama bu kaçışın da bir limiti var. Sonsuzluk içinde yalnızlaşmak da bir o kadar kolay. Avatarın yanında biri var ama mikrofonu kapalıysa ne anladık dostluktan? İletişim, varlığın sıcaklığıyla mümkün olur. Avatarlar sessizce oturunca, hisler de soğuyor.
Üstelik donanım bariyeri de yüksekti. İyi bir deneyim için minimum 30.000 TL’lik sistem gerekiyordu. Yani zaten hayattan kopuk bir sanal deneyim, cüzdanı da yok sayıyordu. Oysa TikTok ücretsizdi. Instagram story’leri, hayatı filtrelemek için fazlasıyla yeterliydi.
6. Bölüm: Yeni Nesil Ne Diyor?
Gençler Metaverse fikrine ilgi göstermedi değil. Ancak ilgiyi sürdürecek altyapı kurulamadı. Metaverse’e girip dans edenler, aynı heyecanı Roblox ya da Minecraft’ta daha kolay ve eğlenceli şekilde yaşıyordu. Çünkü orada topluluk vardı. İnsanlar oradaydı. Metaverse yalnız kalınca, içinde kaybolacak kimse kalmadı.
Üniversitelerde bile yapılan Metaverse seminerleri, fiziksel katılımdan fazla ilgi çekiyordu. Çünkü ironik olarak insanlar hâlâ fiziksel alanda dijitali tartışmayı daha gerçek buluyordu. 2025'te bile, Metaverse’e girip çay içmek yerine kantinde oturmak tercih edildi.
7. Bölüm: Bir Hayalin Anatomisi
Metaverse, insanlığın dijitalle kurmaya çalıştığı yeni bir ilişki biçimiydi. Ama bu ilişki yapaydı, eksikti ve aceleye gelmişti. Henüz sosyal altyapısı oturmamış, kültürel karşılığı olmayan bir evrende, sadece ticaret yapılmaya çalışıldı. Sonuç: ruhsuz bir alışveriş merkezi gibi kaldı. Neon ışıklar vardı ama hayat yoktu. 7/24 açık ama hiçbir zaman dolu olmayan bir sanal AVM gibi.
8. Bölüm: Mizahi Notlar
- Bir Metaverse düğününe katıldım, gelinle damat bağlantı kopunca nikâh memuru server’a yazdı: “Tekrar bağlandığınızda ‘evet’ yazın.”
- Sanal arsa komşum bana selam vermedi, sonra öğrendim ki botmuş.
- VR gözlüğüyle duş alan adam haberi yalan çıktı ama herkes inanmıştı. Çünkü “bu evrenin bir yerlerinde mantıklıydı”.
- Çalıştığım Metaverse ofisinde tek çalışan bendim. Çünkü diğerleri gerçek işe dönmüş.
Kapanış: Konum Yok, Yol da Yok
Belki bir gün Metaverse yeniden yükselecek. Belki AI destekli evrenler, kişiselleştirilmiş gerçeklik katmanları oluşturacak. Ama bugün için Metaverse bir hatıradan ibaret. Büyük umutlarla doğan ama içi doldurulamayan dijital bir kabarcık. Konum atamıyoruz, çünkü rotası hiçbir zaman çizilmedi.
Şimdilik, çayını gerçek fincanda iç, dostlarını yüz yüze dinle. Çünkü her şeyin sanal olanı güzel değil. Gerçek olan hâlâ nefes alıyor ve kokuyor. Metaverse ise henüz sadece veri kokuyor.