KYK Yurdunda Çamaşır Makinesi Kullanma Macerasına Giriş
Üniversiteye yeni başlayan herkesin başına gelir: Çamaşır meselesi. İlk hafta evden getirdiğin ütülü tişörtler, mis kokulu havlular, anne eli değmiş çarşaflar... Ama ikinci hafta işler değişir. KYK yurdunda çamaşır makineleriyle tanışma zamanın gelir. O tanışma öyle romantik bir tanışma değildir, daha çok "merhaba, ben sana çamaşır yıkatmamaya geldim" diye bağıran bir tanışma gibidir.
Ben de bir zamanlar KYK yurdunda kalmış, çamaşır makinesi sırasına defalarca girmiş, deterjan şişesini yanlışlıkla devirmiş birisi olarak bu yazıyı yazıyorum. Eğer şu an yurdun çamaşırhanesinde elinde deterjan kutusuyla "bu makineyi nasıl çalıştıracağız acaba" diye kara kara düşünen bir öğrenciysen, üzülme. Bu yazı sana hem pratik bir rehber olacak hem de bu trajikomik maceranın komedisini daha iyi görmeni sağlayacak.

KYK Yurdunda Çamaşır Sırasına Girmek Neden Bir Türlü Bitmeyen Maraton Gibi?
Yurtta çamaşır makinesi sayısı genelde öğrencilerin sayısının dörtte biri kadardır. Yani 400 kişi kalıyorsa, 5 makine falan vardır. Bu da demektir ki, çamaşır yıkamak için sıraya girmek bir nevi "survivor parkuru" gibidir. Gece 3’te makineyi boş yakalayan arkadaş sabah kahvaltıda kahraman ilan edilir.
Menteşe Ayarı Tornavida ile Nasıl Yapılır?
Eski Mobilyaları Yenilemenin Pratik Yolları
Ben ilk yılımda çamaşır makinesine sıraya yazıldım. Defter gibi bir şey vardı, adını yazıyorsun. Ama işin acı tarafı, senden önceki 7 kişi yıkamayı bitirmeden sıra sana gelmiyor. Ve ne yazık ki kimse makineyi zamanında boşaltmaz. İçindeki kıyafetleri çıkarmaz. Bir bakıyorsun, senin sıran gelmiş ama makineyi hâlâ başkasının tişörtleri işgal ediyor. O an hissettiğin şey, kütüphanede rezerve edilmiş bir kitaba ihtiyaç duymak ama kitabın rafta değil, kaybolmuş olması gibi bir şeydir.
Deterjan Seçimi: Toz mu, Sıvı mı, Yoksa "Arkadaşımın Getirdiği Ne Bulursam Onu" mu?
KYK yurtlarının çamaşır makinelerinde en çok yaşanan ikilem budur: Toz deterjan mı, sıvı deterjan mı? Hangi marka? Yurdun kantininde satılan 1 litrelik ucuz deterjan mı, yoksa annenin evden gönderdiği koskoca Ariel paketleri mi? Benim ilk yılımda annem bana “oğlum, en iyisi OMO’dur” diye 3 kilo deterjan yollamıştı. Ama yurtta öğrendim ki deterjanın markası değil, onu kimin dolabından çaktırmadan ödünç aldığın daha önemli.
Bir de yumuşatıcı konusu var. Bazı arkadaşlar yumuşatıcıyı fazla kaçırır. O zaman bütün yurt aynı kokar. Koridora girdiğinde “aaa bugün Ahmet çamaşır yıkamış” dersin. Çünkü Ahmet’in kıyafetleri çamaşır ipine değil, tüm yurda asılmış gibi kokar.
Makineye Çamaşır Yerleştirme Taktikleri
İlk defa çamaşır yıkarken herkesin yaptığı klasik hata: Makineye çamaşırı tıka basa doldurmak. "Nasıl olsa hepsini bir kerede yıkarım" mantığı. Sonra makine çalışmaz, çıldırır ya da çamaşırları daha kirli çıkarır. Ben de yaptım bunu. Üstüne bir de nevresim setini eklemiştim. Sonuç: Yarım saat boyunca makineyi açmaya çalışan üç kişi ve ıslak, yarı sabunlu çamaşırlar.
Uzun Süre Kullanılmayan Evde Elektrik Açılır mı?
Boşta Çalışan Priz Elektrik Harcar mı?
KYK yurtlarının makineleri öyle Bosch’un son modeli değildir. 90’lardan kalma bir model olabilir, bazen deterjan gözü bile çalışmaz. O yüzden çamaşırları sıkıştırmadan, makinenin sana izin verdiği kadar doldurmak gerekir. Bu da genelde “göz kararı”dır. Yani bir öğrenci kıyafetiyle doldurursun, sonra biraz daha tıkıştırırsın, sonra kapak kapanmaz. İşte o noktada çamaşır eksiltmek şart olur.
Makine Programlarını Anlamak: 30 Derece mi, 90 Derece mi?
KYK çamaşır makinelerinin üzerindeki program düğmeleri, NASA uzay mekiği kontrol paneli gibi görünür. 30 derece, 40 derece, 60 derece, 90 derece, ön yıkama, kısa program, ekstra sıkma… İlk defa gören öğrenci için bunlar şifre gibidir. Ben ilk yıkamamda 90 dereceyi seçmiştim. Çünkü “ne kadar sıcak olursa o kadar temiz çıkar” mantığıyla hareket ettim. Sonuç? Tişörtlerim küçüldü, çoraplarım bebek kıyafetine dönüştü.
Bazı arkadaşlar da tam tersi düşünür: “En düşük derecede yıkayayım, hem enerji hem deterjan tasarrufu olur.” Ama o zaman da çamaşır kokusu gitmez. Yurt yemekhanesinde kızartma kokusuna bulanmış pantolonunu 30 derecede yıkarsan, o koku öyle kolay çıkmaz. Çamaşır değil, sanki menemen yapmaya hazır kıyafet çıkıyor makineden.
Unutulan Çamaşırlar ve Başkasının Çamaşırını Çıkarmak Günah mı?
En büyük ikilemlerden biri: Makinenin başına gidersin, senin sıran gelmiştir ama içi doludur. İçeride başkasının kıyafetleri dönmeyi bırakmış, kupkuru bekliyor. O noktada “Acaba çıkarıp kenara mı koysam?” sorusu beyninde yankılanır. İşte yurt arkadaşlığının sınavı budur. Çünkü çamaşır çıkarmak risklidir. İç çamaşırına dokunmak istemezsin ama sıra da sana gelmiştir.
Google Chrome Çok RAM Harcıyor, Nasıl Azaltılır?
Altına Sakız Yapışan Ayakkabı En Kolay Nasıl Temizlenir?
Ben bir defasında sabaha karşı makineye inmiştim. İçinde başkasının pijamaları duruyordu. Çok kararsız kaldım. Sonra sessizce poşete koyup kenara aldım. Ertesi gün yurtta dedikodu başladı: “Makinedeki çamaşırları kim çıkardı?” diye. Ben de oradaydım ama masum rolü yaptım. Meğersem hepimiz aynı şeyi yapıyormuşuz, o yüzden kimse birbirine kızamıyordu.
Kaybolan Çoraplar Efsanesi
KYK yurdunda çamaşır makinesiyle ilgili en büyük gizem: Kaybolan çoraplar. Yemin ederim, makineye 7 çift sokarsın, 6,5 çift çıkar. Hep bir çorap eksik olur. Nereye gittiği ise asla bulunamaz. Bazılarına göre makine onları yiyor. Bazılarına göre odadaki arkadaş çaktırmadan alıyor. Benim teorim ise şu: KYK yurtlarının alt katında çoraplardan oluşan gizli bir krallık var.
Bir dönem bu kaybolan çorapları eşleştirmek için özel bir poşet kullanan bir arkadaş vardı. Çoraplarını file poşete koyup öyle atıyordu. Ama o da sonuç alamadı. Çünkü makine, poşeti komple yutmuştu. Çamaşırhanede poşetsiz ama sabunlu bir şekilde geri bulduk.
Çamaşırların Kurutma Aşaması: İpler, Ranzalar ve Sandalyeler
Yurtlarda genelde kurutma makinesi yoktur. Çamaşırı yıkadıysan kurutma işini kendi yöntemlerinle halletmen gerekir. En klasik yöntem: Yurdun balkonuna ip gerip çamaşır asmak. Ama 400 öğrencinin olduğu yurtta balkona çamaşır asmak, Taksim meydanına çamaşır asmak gibi olur. Herkesin gözü önünde, bütün çamaşırların sergilenir.
Benim dönemimde bir arkadaş vardı, çamaşırlarını odadaki kalorifer peteğine asıyordu. Ama kalorifer yanınca çoraplar büzülüyor, tişörtler ütülenmiş gibi yamuluyordu. Bir keresinde de ranzanın üst katına çamaşır serdim. Sabah kalktığımda oda rutubet kokuyordu. Yani kurutma aşaması, yıkamadan bile daha dertli bir iştir.
Kişisel Deneyim: İlk Yıkamamda Yaşadığım Fiyasko
İtiraf edeyim, benim ilk çamaşır yıkama deneyimim tam bir felaketti. Annem bana “renkliyle beyazı karıştırma” diye defalarca tembihlemişti. Ama yurtta çamaşırhaneye indiğimde üşengeçlik baskın çıktı. Hepsini aynı anda attım. Sonuç? Beyaz atletlerim, pembe gömleğimle aynı tonda çıktı. O günden sonra yurtta bana “pembe çocuk” lakabını takmışlardı.
Bir başka sefer ise deterjanı yanlış göze döktüm. Normalde deterjan çekmecesi vardır ama ben direkt tamburun içine boca ettim. Sonra bütün çamaşırlar köpükten kayboldu. Makineyi durdurmak için 15 dakika uğraştım. Yurdun görevlisi geldi, “oğlum siz bu makinelerle ne yapıyorsunuz?” diye söylenmeye başladı. Bir hafta boyunca çamaşırhaneye girmeye utanmıştım.
Yurt Arkadaşlarının Garip Çamaşır Yıkama Yöntemleri
KYK yurdunda en ilginç şeylerden biri, arkadaşlarının icat ettiği çamaşır yıkama yöntemleridir. Mesela bir arkadaşım deterjanı unutmuştu. Çözümü ne oldu biliyor musunuz? Bulaşık deterjanı kullandı! Sonuç: Çamaşır makinesinden köpükler taşmaya başladı, çamaşırhane sabun köpüğü festivaline döndü. O gün yurtta herkes bedava köpük banyosu yaptı.
Bir başka yaratıcı yöntem ise şuydu: Çamaşırları makineye atmaya üşenen bir arkadaşım, duşta ayağıyla basarak tişörtlerini yıkıyordu. “Hem duş alıyorum, hem çamaşır yıkıyorum, iki işi birden yapıyorum” diye savunuyordu. Tabii o çamaşırlar hiçbir zaman tam temiz olmadı ama biz onun özgüvenine hayrandık.
Yine başka bir öğrenci, yumuşatıcı yerine kolonya kullanmıştı. Çünkü kantinden yumuşatıcı alamamıştı. Çamaşırları yıkadıktan sonra hepimiz sınıfta otururken limon kolonyası kokuyordu. Bir ara hoca bile “sınıfta bu koku nereden geliyor?” diye sordu. Bizimki de gururla “hocam çamaşırlarıma kolonya koydum” dedi.
Acil Durum Senaryosu: Çamaşır Makinesi Bozulursa Ne Olur?
KYK yurdunda en korkutucu senaryo: Çamaşır makinesinin bozulması. Çünkü zaten kısıtlı sayıda makine vardır. Bir tanesi bozuldu mu, kalan makinelerin önünde kuyruk uzar. Ben bir dönem yaşadım bunu. Makinenin kapağı kilitlendi, içindeki çamaşırlar çıkmadı. Arkadaşın tüm kıyafetleri orada kaldı. Mecburen 3 gün boyunca aynı pantolonla yurtta dolaştı.
Bazen de elektrik kesilir. Tam makineyi çalıştırırsın, hop elektrikler gider. 45 dakika boyunca tamburun içinde ıslak çamaşırlar bekler. Sonra elektrik geldiğinde makine en baştan başlar. Bu yüzden bazı öğrenciler elektrik gidip gelmesin diye dua eder. Yani yurtta çamaşır yıkamak, sadece hijyen meselesi değil, aynı zamanda sabır testidir.
En Komik Anekdotlar: Çamaşır Yıkarken Yaşanan Efsanevi Olaylar
Bir keresinde odada kalan arkadaşım, kız arkadaşına hava atmak için çamaşır yıkamayı öğrenmeye karar verdi. Makineye çamaşırları attı, deterjanı koydu, programı çevirdi… ama kapağı kapatmamış. Makine çalışmaya başlayınca bütün yurt su altında kaldı. Görevliler hortumlarla suyu çekmeye çalışıyordu, biz de sandalyesini kaldırıp üst kata kaçırmaya çalışan arkadaşımıza bakıp kahkahalara boğulmuştuk.
Bir başka efsanevi olay: Bir öğrenci yanlışlıkla oda arkadaşının gömleğini de çamaşırına katmıştı. Ama o gömlek özelmiş, sevgilisinden hediye. Çamaşır makinesi gömleği küçültünce ortalık karıştı. Aralarında kavga çıktı. Biz de seyirci olduk. Sonuç? Küçülen gömlek, yurtta pijama partilerinde maskot kıyafet olarak kullanılmaya başlandı.
Yurtta Çamaşır Kurutmanın Alternatif Çözümleri
Makineden çıkan çamaşırları kurutmak da başlı başına bir sorun. Balkonda yer yok, odada kalorifer kapalı… O zaman öğrenci zekâsı devreye girer. Bir arkadaşım saç kurutma makinesiyle tişört kurutuyordu. 20 dakika uğraştıktan sonra sadece tişörtün yakası kurumuştu. Diğer kısmı hâlâ sırılsıklamdı.
Başka bir yöntem: Çamaşırları ranzanın kenarına asmak. Ama bu da tehlikelidir. Çünkü gece uyurken çorap kafana düşer, sabah rutubet kokusuyla uyanırsın. Yine bir öğrenci, ütüyle ıslak çamaşırını kurutmaya çalışmıştı. Ama ütüyü biraz fazla bastırınca tişörtün ortasında koskocaman kahverengi bir yanık izi oluştu. O tişört de yurtta “koleksiyon parçası” ilan edildi.
Sonuç: KYK Yurdunda Çamaşır Makinesi Kullanmak Bir Sanattır
Özetlemek gerekirse, KYK yurdunda çamaşır makinesi kullanmak sadece kıyafetlerini temizlemek değil, aynı zamanda sabrını, yaratıcılığını ve mizah anlayışını test eden bir süreçtir. Her çamaşır günü yeni bir macera, yeni bir skandal, yeni bir anı demektir. Benim yurtta yaşadığım bu olayları hatırladıkça gülümsüyorum. Çünkü çamaşır makinesiyle savaşmak, aslında üniversite hayatının unutulmaz bir parçasıydı.
Sık Sorulan Sorular
KYK yurdunda çamaşır sırası nasıl alınır?
Genelde bir defter olur, sıraya adını yazarsın. Bazı yurtlarda ise görevliden fiş almak gerekir. Ama hiçbir zaman “tam vaktinde” sana sıra gelmez, beklemeye hazır ol.
Deterjanı unutursam ne yapmalıyım?
Ya kantinden küçük paket alırsın ya da oda arkadaşından ödünç istersin. Ama ödünç alırken dikkat et, çünkü yurtta deterjan bile altın değerindedir.
Çamaşırlarım kaybolursa ne yapabilirim?
Öncelikle kaybolan çorapların peşini bırak. Onlar geri gelmez. Ama diğer kıyafetler için çamaşırhanede unutulmuş eşyalar köşesine bakabilirsin.